-
1 sol
ле́вый* * *1.1) ле́вая сторона́solumda — нале́во от меня́
sola bak hizaya gel! — нале́во равня́йсь! ( команда)
soldan geliniz — иди́те по ле́вой стороне́
sola dönmek — сверну́ть нале́во / вле́во
sol yapmak — поверну́ть руль [автомоби́ля] вле́во / нале́во
2) полит. ле́выеsol görüşler — ле́вые взгля́ды
2.sola kaymak — [по]леве́ть
1) ле́выйsol cep — ле́вый карма́н
sol kanat — ле́вый фланг
sol yumruk — уда́р ле́вой ( в боксе)
2) полит. ле́выйsol parti — ле́вая па́ртия
••- solda sıfır
- sol tarafından kalmak
См. также в других словарях:
sol yapmak — direksiyonu sola doğru çevirmek, sola yöneltmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sol — 1. is. Peru para birimi 2. sf. 1) Vücutta kalbin bulunduğu tarafta olan, sağ karşıtı Sol el. Sol kulak. 2) is. Bu taraftaki yön Sola dönmek. 3) is. Sosyalizme yakın görüşte olan grup 4) is., sp. Boksta sol yumrukla vuruş Birleşik Sözler sol açık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir — is. 1) Sayıların ilki 2) Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı 3) sf. Bu sayı kadar olan Bir kalem. 4) sf. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı) Bir adam sizi arıyor. 5) sf. Tek Allah birdir. 6) sf. Beraber Hep biriz, ayrılmayız … Çağatay Osmanlı Sözlük
gam — 1. is., Ar. ġamm Tasa, kaygı, üzüntü Bana derler gam yükünü sen götür / Benim yük götürür dermanım mı var? Karacaoğlan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gam çekmek gam yememek 2. is., müz., Fr. gamme Sekiz notanın kalın sesten inceye veya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
taramak — i 1) Bir şeyin tellerini birbirinden ayırıp karışıklığını gidermek Anası sabaha kadar saçlarını tarıyor, düşünüyor, ürküyordu. Y. Kemal 2) Bir şey veya kimseyi bulmak, denetlemek için türlü yöntemlerden yararlanarak bir yeri sıkı bir biçimde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
